Bu ruhsal araçlardan en önemlileri idealize etmek(yüceltir) ve devalüe etmek (değersizleştirir, aşağılar) tir. Narsisist, önce idealize eder sonra devalüe eder. Yüceltme, kendi değerini arttırırken sonra bu yücelen diğeri karşısında kendini değersiz hisseder. Dolayısıyla devalüasyon devreye girer, kendi içsel dünyasında yücelttiği kişiyi tasfiye eder ve hissettiği değersizlik yerini değerli olma duygusuna bırakır.
Narsisistin bu kaba ve acımasız değersizleştirmesi bir suistimaldir. Tüm narsisistik kişiler önce yüceltir ardından değersizleştirirler. Bu narsisistik davranışın ve kişiliğin temel çekirdeğidir. Narsisistik sömürü, yalan, aşağılama, hakaret ve yoksayma , yönetme ve kontrol suistimalin farklı formları olarak ilişkiler içinde yerini alır.Ve suistimalin pek çok görünümü vardır : *çok fazla sevmek, ki bu karşısındaki kişiyi kendi uzantısı, bir eşyası ya da mutluluğunun aracı haline getirmektir.
*aşırı koruyucu olmak, ki bu karşısındakinin mahremiyetine saygısızlığı, ona karşı zalim bir dürüstlüğü, bozuk bir espri anlayışını ve düşüncesiz davranmayı içerir.*Aşırı saygı duymak, aşırı kötülemek ve yok saymak
Tüm bunlar suistimalin farklı formlarıdır. Ayrıca, fiziksel, sözel, psikolojik ve cinsel suistimal görünümleri de bu formlara eşlik eder. Bu liste böylece uzar gider. Narsisist kişiler, üstü örtülü suistimal yapma konusunda uzmandırlar. Onlar gizli tecavüzcüdürler.. Narsisistik suistimal, ilişkiler içinde kendini açık ve gizli olarak gösterir: Kasti/açık suistimal: Birini açık ve doğrudan suistimal etmektir. Korkutarak, tehdit ederek, döverek, yalan söyleyerek, hakaret ederek, aşağılayarak, küçük düşürerek,yok sayarak (sessiz müamele), değersizleştirerek yapılan tüm sözel, fiziksel, cinsel suistimal biçimleri şeklinde görünür. Gizli/Kontrolcü Suistimal : Narsisizm, çoğunlukla kontrol (manüplasyon) üzerinde yapılanmış bir kişilik örüntüsüdür.Yaşam olaylarına ve ilişkilere karşı ilkel, oldunlaşmamış bir dizi reaksiyon gösterme şeklinde görünür ve çocukluk çağlarında biçimlenir. Narsisist kontrolü kaybettiğini düşündüğü potansiyel durumlarda panikler. Bu panikle birlikte şişirilmiş, sahte kimliği ile reaksiyon vermeye kendi duygu durumunu dengelemeye çalışır.
Narsisistlerin çoğunda hipokondriyak şikayetler gözlemlenir ki bu özellik narsisist kişilerin bedenleri üzerindeki konrolü kaybetme korkusunu işaretler. Ayrıca bu kişilerde fiziksel yaşam alanlarını obsesif-kompülsif bir biçimde yani tahmin edilebilir, öngörülebilir, risksiz bir biçimde düzenleme çabaları gözlemlenir. Kişilerarası ilişkilerinde tehditkar ve tacizkar olurlar ki tüm bunlar narsisistik kontrolün bir biçimidir. Peki bu panik neden? Narsisistler, bencil, kendini düşünen, tekbenci kişilerdir. Dünyada, kendisi dışında hiçbir şey yoktur. Anlamlı ya da değerli olan diğerleri onun uzantısıdır ve bu uzantılar kendi bedenleri ve ruhsal dokuları içinde asimile edilirler. Başka bir deyişle, diğerlerinin onsuz bir anlamı ya da değeri yoktur ve bu diğerleri dışarıda yaşamazlar, onlar narsisistin içsel, ruhsal dünyalarının objeleridir. Dolayısıyla, önemli kişiler üzerinde kaybedilen kontrol onlar için el, kol, bacak gibi organları ya da zihinsel işlevleri üzerindeki hakimiyeti kaybetmekle eşdeğerdir. Narsisist için bu korkunç bir durumdur. Bağımsız ya da boyun eğmeyen kişiler, narsisistin içindeki bu korkuyu tetikler ve bu korku narsisiste karşısındaki kişide bir şeylerin yanlış olduğu duygusunu yaratır.Kendisinin dünyanın merkezi ya da hakimi duygusunu kaybettiren bu kişi kontrol dışıdır. Ve tasfiyesi gereklidir. Narsisistler için kontrolün kaybedilmesi, hiçbir şeyi, yani zihnini (ki zaten dünya onun kendi zihnidir onu kontrol etmek, dünyayı kontrol etmek demektir. Güç demektir, tüm gücünü kaybediyor olmak ise zayıflık ve yok olmak demektir.) kontrol edememeleri yani çıldırıyorum duygusunu yaşamaları demektir ki bu da panikletir. Çünkü diğer insanlar, narsisist birey için kendi zihninin kontrol edilebilir parçalarıdır ve bu parçalar üzerindeki kontrolün kaybı asla düşünülemez. Aniden anılarınızı hatırlayamadığınızı ve düşüncelerinizi kontrol edemediğinizi düşünün ne hissedersiniz. Kabus gibi değil mi? İşte narsisistler içinde aynı kabus, ilişkilerdeki kontrol yitimi sırasında kendini gösterir. Bu narsisist için bir kabus niteliği taşır. Ayrıca, kontrol ve işgal sıklıkla narsisistin, narsisistik beslenmesini temin edebilmesine yarar.Kendi beslenme kaynaklarını konrtol edebilmesi zihinsel yaşamının devamı için bir ölüm kalım meselesidir. Narsisist bir tür madde bağımlısıdır ve tatmin hissini yaşarken bile bir sonraki dozun peşinden koşar.
Yazan : Sam Vaknin
Türkçeleştiren : Nevhan Varol