Marie Louise Von Franz:”Bilinçdışı Umutsuz Bir Uçurum ve Yanıltıcıdır, Rüyalar İse Asla Sonuna Gelinemeyecek Bir İçsel Kaynaktır”

Çoğu zaman insanlar bilinçdışına içsel bir faydacı ya da güç bakış açısıyla yaklaşırlar.Kendilerini daha güçlü hale getirmek, daha sağlıklı olmak, çevrelerine hükmetmek ya da işleri kendi yollarıyla nasıl elde edeceklerini öğrenmek için bilinçdışından yararlanmak isterler. Ya da bir mana kişiliği kazanmak için gizli bir hırsla yaklaşırlar.

Bu özellikle bir öğrenci hastalığıdır; Kendi üzerinde yalnız çalışan biri belli bir üstünlük kazanmışsa, öğrenci de onu aynı şekilde elde etmek ister. Eğer zekiyse, “Eh, ben de tam olarak aynı yöntemi izleyeceğim ve ustanın yaptığının aynısını yapacağım ve aynı sonuçları alacağım” diye düşünür. Böyle bir insan kendini aldattığını fark etmez.Bilinçaltına yaklaşım samimi olmayınca, bir hile ya da sömürücü bir tavırla kirlenmiş olur. Bilinçdışı, hayvanlarını yakalamak istediği güzel bir orman ya da sahip olmak istediği bir tarla gibidir.Bilinç böyle bir tavır takındığında bilinçdışı da bir düzenbaz olur. Rüyalar çelişkili hale gelir, evet ve sonra hayır derler, sola ve sonra sağa ve kişi, düzenbaz tanrı Mercurius’un arketipinin bilinçdışı fenomenine hükmettiğini, bin bir egoya liderlik ettiğini hisseder.

Bu tür insanlar, bazen yıllarca kendi bilinçdışı malzemeleriyle umutsuzca başa çıkmaya çalıştıktan sonra, sonunda vazgeçer ve şöyle derler: “Eh, bilinçdışı umutsuz bir uçurum ve yanıltıcıdır, rüyalar ise asla sonuna gelinemeyecek bir içsel kaynaktır. Hem şunu hem de bunu söylerler.” Bu tür insanlar, bilinçdışına karşı kendi tutumlarında bir düzenbazlık niteliği taşıdıklarını fark etmezler. Bilinçdışını aldatmak ve sömürmek isterler, onu hafif, ince bir güç tavrıyla kendi ceplerine sokmak isterler ve bilinçdışı bir ayna tepkisiyle yanıt verir.

Jung’u okuduktan sonra bile bireyleşmeyi bu şekilde zorlamaya çalışan insanlar var. “Jung’un yaptığı gibi yaparsam, her rüyayı yazarsam, aktif hayal gücü kurarsam vb., o zaman parsayı toplarım” diye düşünürler.

Olası özgün girişimlerini, onu baştan kandıran ve onları sonsuz belaya sokan zorlayıcı, baskıcı bir ego tavrını şişirerek sabote ederler ve yollarına -mış gibi maskeleriyle devam ederler.

Türkçeleştiren : Nevhan Varol