Dur ortasında ve çapı sen olan bir daire çiz ne içine çek dünyayı ne dışına çık dünyanın orada, izlediğin toza bulanmış gerçekliğin Dur ortasında ve çapı ben olan bir daire çiz pergelinin ucu üstadında olan ve her döndürdüğünde bir ayağını, diğer ucu yüreğine saplanan...
Hayal mahal hatırlıyorum kıyıdaki balıkçıyı köprü üstünden Karaköy’e yürüyüşümü Hayyam handa ninemle simit yediğim küçük büroyu Yanımdan geçen çivi topuklu ayakkabısı ile moderniteye yeni yeni alışan kadınları fötr şapkaları altından bakan er bakışları Mevkili...
kanatlarını bırak dedi zebani dünyaya ineceksen orada kuşlar uçar balıklar yüzer kanatlarını bırak dedi melek dünyaya ineceksen orada kediler mırıldar köpekler koşar kanatlarımı bırakmalıyım dedi dünyaya inerken orada yürümek, koşmak, düşmek ve kalkmak yani yaşamak ve...
Rüzgar, ayağını bir kayaya çarpmış eserken kaldırmış başını nefesini kesmeden Neydi hızını kesen görmeliymiş; İçinde kırmızı bir leke taşıyan, kocaman bir kaya imiş yolunu kesen Birden bire rüzgar kayaya, kaya rüzgara meftun. Rüzgar, Devam etmiş üflemeye nefesini...
Eyy sen öfke ve tutku hırkasını üstünden atamayan ruh öfkenle yıkar tutkunla yeniden yaratırsın dünyanı Bilmem meali var mıdır içinde duyduğun tek hecenin duyduğunda karşı koyamadan karşılık verdiğin nerede, ne zaman, nasılını anlamadan vücûd bulduğun Bilmem meali var...