Yemin Ayetlerini bilmeden yemin etmiştim ben hem güneşe hem aya üstünde yürüdüğüm toprağa o gökteki ve hatta toprağın sınırındaki maviye taşıdığım bedene içimdeki nef(e)se bilmeden Yemin Ayetlerini and içtim kaybolduğum yerde bulmaya kazandıklarım kadar...
On iki aralığı vardı başlangıcın ve iki kapısı güzden çıkışın yedi ölümcül günahın çiçek açtığı en kısa mevsimdi aşk ve mevsim o mevsim olmasa günahların saklanacakları yeri olmazdı on iki aralıktan başladılar sızmaya iki kapıdan kustular kendilerini,çok geçmeden...
Beklenir göçmen kuşlar gibi eylül Şehrin üstündeki denizde Yavaş yavaş toplanır göç Bir sonraki sıcağa kadar El ayak çekilir şimdiki soğuktan Kanatlar altından atılan son nazarlar, çığlık çığlığa Bazıları son kez görüyordur belki, kim bilir O yüzden vedanın hakkı...
Hep uzaktı bir şeyler hayatında Ya bacakları adımlara, ya kolları tutunmaya. Yakınlaşmayı arzu ettikleri tıpkı bu ev kadar yakın, adım atmaz ayakları gibi uzaktı. uzak kalmak ne kadar acı ise, yakında olmak da tıpkı o siyah kargaların uzaklaşmak istediği ev gibi...
Çiftlerin birbirlerine söyledikleri rutin replikler ve psikolojik mealleri -Sen değiştin… (suçlama, karşısındakinin değişen ihtiyaçlarını okuyamama ya da tehdit olarak algılama, öfke) -Hayır değişmedim….sadece… (savunma, ihtiyaçlarının farkında...